"Nüfusun yüzde 67’si partikül madde 2.5’e maruz kalıyor.”

-
Aa
+
a
a
a

Greenpeace, 7 Eylül Uluslararası Temiz Hava Günü için bir rapor yayımladı.

Fotoğraf: Birgün
Gezegenin Geleceği: 8 Eylül 2022
 

Gezegenin Geleceği: 8 Eylül 2022

podcast servisi: iTunes / RSS

"Tek Gökyüzünün Altında Farklı Hava: Hava Eşitsizliği" başlıklı rapor hava kirliliğiyle ilgili risklerin dünya nüfusunda eşit dağılmadığını, bazı grupların daha büyük risk altında olduğunu gösterdi. Raporda, Türkiye’de nüfusun tamamının hava kirliliği limitinin aşıldığı bölgelerde yaşadığı belirtilirken öne çıkan verilerden bazıları şöyle: 

Nüfusun yüzde 67’si “sessiz katil” olarak nitelenen ve ciddi sağlık sorunlarına yol açan partikül madde 2.5’e (PM 2.5) maruz kalıyor. Riskli gruplar hava kirliliğine karşı tamamen savunmasız. Araştırmalar hava kirliliği karşısında yaşlılar, çocuklar, hamile kadınlar ve sağlık sorunu olan bireylerin riskli gruplar olduğunu gösteriyor. Hava kirliliğinin erken doğum, bebek ölümleri, nörogelişimsel sorunlar, alt solunum yolu enfeksiyonları, akciğer fonksiyonu, astım ve çocukluk çağı kanserleriyle ilişkilendirildiği güçlü kanıtlar sunuluyor. Doğum öncesi ve erken yaşta hava kirliliğine maruz kalan çocukların yetişkinlik çağlarında sağlık sorunlarıyla karşılaşmaları daha yüksek bir olasılık olarak görülüyor. Çocukların tamamı Dünya Sağlık Örgütü limitinin belirlediği değerin üstünde bir kirlilikle karşı karşıya. Yüzde 70’i ise limitin beş katı kirliliğe maruz kalıyor. Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Proje Sorumlusu Gökhan Ersoy konuyla ilgili şunları söyledi: 

Gezegenin en tehlikeli kirleticisiyle mücadele edecek bir limit değerimiz yok. Eğer PM 2.5 kirliliğini Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiye ettiği limit değerle sınırlayabilseydik uzun dönemde yaklaşık 56 milyon insanımızın ortalama yaşam süresini dört yıla kadar yükseltebilir ve erken ölümlerin önüne geçebilirdik.

Van Gölü’nden iki ton çöp çıkarıldı

Türkiye Su Sporları Federasyonu’nun iki yıldız eğitmeni ve rehber dalıcısı olan Kadir Erekinci, 9 yıldır Van Gölü'nde çalışma yapıyor. Bir yandan dalış hizmeti veren Erekinci, diğer yandan kendisiyle birlikte dalan öğrencileriyle gölde bulduğu çöpleri çıkarıyor. Dalış yaptıklarında dipte en çok şişelerle karşılaştıklarını belirten Kadir Erekinci, bazen akıntıyla sürüklenen çöpler de olduğunu ama genelde insan atıkları bulduklarını söyledi. Van Gölü'ne dalışı sevdirmek ve doğru elden öğretmek için hizmet verdiklerini anlatan Erekinci konuyla ilgili şunları söyledi:

Burada Gençlik ve Spor Müdürlüğü'ne bağlı bir spor kulübümüz var. Onların da destekleriyle Edremit ilçesinde dalış hizmeti sunuyoruz. Bir yandan da suyun altında bulduğumuz her şeyi temizliyoruz. Bunları toplayarak çorbada tuzumuz olsun diyor ve Van Gölü'ne katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bugüne kadar çıkardığımız çöp iki tonu buldu. Kirliliğin azalması bize mutluluk veriyor.

Haarlem’de tüm et reklamlarına yasak geliyor

Yeşil Gazete’de yer alan habere göre Hollanda‘nın Haarlem kenti iklim krizine katkıda bulunan hayvansal ürünlerin tüketimini caydırmak amacıyla kamusal alanlardaki tüm et reklamlarını yasaklıyor. Geçen yıl kabul edilen önergenin bu hafta resmileştirilmesi ile yasak 2024’ten itibaren başlayacak. Amsterdam’ın batısında yer alan ve yaklaşık 160 bin kişilik nüfusa sahip Haarlem, sera gazı emisyonlarını azaltmak amacıyla kamusal alanlarda et reklamlarını yasaklayan dünyadaki ilk kent olacak. Hollanda’da daha önce Amsterdam, Leiden ve Lahey şehirleri uçaklar, benzinle çalışan arabalar ve fosil yakıt endüstrisi reklamlarını zaten yasaklamış olsa da bu yasaklar ilk kez et ürünlerini de kapsıyor. Haarlem’in otobüslerinde ve kamusal alanlarındaki ekranlarda et reklamlarını yasaklayan uygulama ayrıca bazı uçuşları, fosil yakıtları ve fosil yakıtlarla çalışan arabaların reklamlarını da kapsıyor. Şirketlerle yapılan mevcut sözleşmeler nedeniyle uygulamanın başlangıcı 2024’e ertelendi. Küresel gıda üretimi, tüm emisyonların üçte birinden sorumlu ve hayvanların et için kullanılması, bitki bazlı gıdaların üretiminden iki kat fazla kirlilik oluşturuyor. 

Mançar Gölü’nün taşması önlenemedi

Pakistan’da yetkililer ülkenin en büyük gölü olan Mançar’ın taşmasını engellemek için yaptıkları girişimlerin sonuçsuz kaldığını açıkladı. Ülkenin güneydoğusunda, sellerden etkilenen Sind bölgesinde bulunan gölün seviyesi sele yol açan muson yağmurlarıyla birlikte yükseldi. Yetkililer gölün su seviyesini azaltmak için yakınlarda oturan 100 bin kişiyi evlerinden tahliye etmişti. Gölün daha yoğun nüfuslu bölgelere doğru taşması riskini almak istemeyen yetkililer, 100 bin kişinin yaşadığı yöndeki göl duvarını yıkmıştı. Fakat Reuters’a bilgi veren Sind Sulama Bakanlığı, su seviyesinin azalmadığını açıkladı. Sind, ülkenin gıdasının yarısını üretiyor. Sellerden önce de gıda sıkıntısı yaşayan ve şimdiye kadar seller nedeniyle açlıktan endişe edilen ülkede bu gölün taşması durumunda gıda üretimi korkulan orandan fazla azalabilir. Pakistan’daki seller 33 milyon kişinin hayatını etkiledi. 458’i çocuk, 1.314 kişinin ölümüne yol açtı. Selin maddi hasarının da 10 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Pakistan’ın son yıllarda yaşadığı en büyük iklim kaynaklı çevre felaketi bu oldu.